Kas082008

İşte Hologram Teknolojisi!!!

Yazar: Gökhan ÖZİÇ Yayınlanma Saati: 19:55
Kategori(ler): Teknoloji

     Dünya'nın birkaç gündür konuştuğu en büyük olay kuşkusuz ABD'deki başkanlık seçimleri. Barack Obama'nın ABD'nin ilk siyahi başkanı seçildiği geceye çok büyük bir teknolojik gelişme de damgasını vurdu. CNN International televizyonu, tam 1500 km uzakta Chicago'daki muhabiri Jessica Yellin'i yeni bir hologram teknolojisi kullanarak New York'taki stüdyoda bulunan Wolf Blitzer'in karşısındaymış gibi gösterdi. Görüntü o kadar gerçekçi ki iki kişi arasındaki farkı anlamak imkansız gibi birşey. Aşağıdaki resime bakarsanız ne demek istediğimi anlayacaksınız.     Peki dünyada böyle büyük bir teknolojik gelişme olur da Türk televizyonları bundan geri kalır mı? Tabii ki hayır. Bugün haber bültenleri arasında gezinirken ben de tesadüfen bu teknolojiye Show Tv Ana Haber Bülteni'nde şahit oldum. Aynı şekilde Ankara'da bulunan muhabir Tuğba Atav'ın görüntüsü, İstanbul'daki Show Tv haber stüdyosuna aktarıldı. Show Tv meğerse iki gündür bu teknolojiyi haber bülteninde deniyormuş fakat ben bugün rastladım. Aşağıdaki resime dikkatinizi çekiyorum. Bakalım kim gerçekten stüdyoda, kim hologram olarak orda ilk bakışta anlıyabiliyor musunuz?      Özellikle böyle büyük bir gelişmeyi çok hızlı şekilde yakalayan Show Tv'yi tebrik etmek gerek. Bu yeni hologram teknolojisinin biraz da teknik boyutuna bakalım. Bu teknoloji, parlak yeşil bir çadıra kurulan özel bir sistem sayesinde gerçekleştirildi. Dairesel bir odaya kurulan sistemde yüksek çözünürlüklü 35 kamera 10 cm arayla ışınlanacak kişinin etrafına göz hizasında yerleştiriliyor. Bu şekilde taranan görüntü istenilen yere aktarılıyor ve kişinin 3 boyutlu görüntüsü elde ediliyor.      Teknolojinin ne kadar hızlı geliştiğini bir kez daha ortaya koyan bu büyük gelişme, insan oğlunun bilim-kurgu filmlerinde gördüğü ve fantazi olarak nitelendirilebilecek hayallerinin hiç de gerçeksiz olmadığı, günün birinde herşeyin mümkün olabileceğini tüm çıplaklığıyla gözler önüne sermiyor mu? Bence bu sorunun cevabı evet evet evet!

Etiket(ler): , ,



[KickIt] [Dzone] [Digg] [Reddit] [del.icio.us] [Facebook] [Technorati] [Google] [StumbleUpon]

E-mail | Permalink | Trackback | Yazı RSSRSS comment feed 0 Yorumlar

Tem142008

Sunay Akın Oyuncak Müzesi (Ulus/Ankara Koç Müzesi)

Yazar: Gökhan ÖZİÇ Yayınlanma Saati: 21:51
Kategori(ler): Hobiler | Teknoloji

    Geçen hafta cumartesi günü Ulus Kale'ye bir gezi düzenledik. Gitmişken Ulus'taki turistik mekanlar olan Bakırcılar Çarşısı ve Pirinç Hanı'na ek olarak müzeleri de gezelim dedik. Etnoğrafya Müzesi'ndeki gezimizden sonra sıra Sunay Akın'ın Oyuncak Müzesi'ne geldi. Aslen Koç Müzesi olarak geçen bu müze sadece oyuncakların sergilendiği bir müze değil. Müze birkaç kısma ayrılmış. Bilim ve teknoloji kısmı, iletişim kısmı, uçaklar kısmı, trenler kısmı... Müzeyi gezmek birhayli keyifli. İçinde hala bir çocuk barındıran herkese müzeyi tavsiye ederim. Haftasonunu değerlendirmek için birebir mekanlardan birtanesi. Özellikle bilim ve teknoloji kısmı ile iletişim kısmı benim en çok hoşuma giden kısımlar oldu. Böyle bir müzeyi gezerken fotoğraf çekmemek de olmaz tabii. Bende elimden geldiğince hoşuma giden şeylerin fotoğrafını çektim. Ama bilim ve teknoloji kısmında çektiğim bir tanesi var ki eminim sizlerin de çok hoşuna gidecek. Bu resim o kadar çok şey anlatıyor ki.... Fotoğrafta sol altta gördüğünüz hepinizin bildiği Commodore 64 adlı 1982 tarihinde üretilmeye başlanmış kişisel bilgisayar. Onun hemen sağındaki ise 1991 yılında üretilmeye başlanmış olan yine Commodore markasının ürettiği bir laptop. Üst rafta gördüğünüz turuncu olan ise Apple markasının ürettiği 1999 yılında üretilmeye başlanmış olan MacBook laptop. Bu üçlü bana çok güzel bir zaman yolculuğu yaşattı. İnsan bazen teknolojinin ne kadar hızlı geliştiğini dikkatli bakmadıkça farkedemiyor. 

Etiket(ler): ,



[KickIt] [Dzone] [Digg] [Reddit] [del.icio.us] [Facebook] [Technorati] [Google] [StumbleUpon]

E-mail | Permalink | Trackback | Yazı RSSRSS comment feed 0 Yorumlar

Tem042008

Yerli Üretim Laptoplar Neden Yurtdışında Daha Ucuz?

Yazar: Gökhan ÖZİÇ Yayınlanma Saati: 17:34
Kategori(ler): Teknoloji

       www.donanimhaber.com sitesini çoğu teknoloji takipçisi bilir. Donanım anlamında yeni teknolojileri üyelerine duyuran ve incelemeleri ile amatör ve profesyonel kullanıcılara istedikleri donanımın artı ve eksilerini objektif olarak masaya yatıran bir site. Bende sitenin takipçilerinden biriyim. Fazla mesajım olmasa da açılan başlıkları takip etmeye özen gösteriyorum. Site adminleri gayet bilgili insanlar. Fakat bazen sitede cevapların yanlış verildiği tartışmalar da olmuyor değil, ya da doğru bilinen yanlışların söylendiği başlıklar... Bunlardan bir tanesi de geçenlerde benim başıma geldi. Vestel'in yeni çıkarttığı laptoplardan Top-Notch Notebook hakkında bir başlıkta üyelerden bir tanesi yerli üretim olan bu laptoplar neden Türkiye’de 1800 YTL iken, yurtdışında daha ucuz olduğunu eleştiriyordu. Böyle bir şeyin olmaması gerektiğini ve sırf bu yüzden bu laptoplar ne kadar iyi olursa olsun almayacağını söyledi. Bende onun bildiği bu yanlışı düzeltmeye çalıştım. Daha doğrusu bilmediği bu konuya bir açıklık getirmeye çalıştım. Başka teknoloji takipçilerinin de aklında bu soru olabileceğini düşünerek burada cevabımı paylaşmak istiyorum. Bizim yerli markalarımızın yurtdışında ucuz olmasının tek nedeni var o da ülkeye sıcak para akışını sağlamak. Bu durum Türkiye'deki otellerde ve tatil köylerindekiyle benzer bir durum. Örneğin Antalya'da tatil köylerinde Ruslar günlük 30euro'ya kalırken (fiyatı attım mazur görün ) kendi vatandaşımız 70-80euro'ya kalıyor. Çünkü kendi vatandaşından döviz almanın ülkeye getirisi yok. Ülkede bulunan dövizi yine ülkeye vermiş oluyorsun. Fakat yabancılara daha ucuz tatil imkanları sunarak ülkeye sıcak para girişi sağlanıyor. Bu da cari açığın giderilmesi için kullanılıyor. Yanlış anlamayın sistemin doğru olduğunu söylemiyorum. Şu andaki cari açığı göz önünde bulundurursak. Ama laptop piyasasında da yapılmak istenen aynı şey. Bu yüzden yerli üretim laptoplar bizim ülkemizde pahalıyken diğer ülkelerde ucuz oluyor. Ama şu konuda size hak veriyorum. Bence de yerli üretim laptop daha ucuz olmalı. Merak edenler için işte laptopun özellikleri: Vestel Top-Notch Notebook     T9300 (2.5 GHz. 800 MHz Fsb 6MB Cache) 3 GB DDR II 250 GB GeForce 8400M 15.4" WXGA Parlak Mikrofon 5 in 1 Kart Okuyucu Bluetooth 1.3 M pixel kamera Laptop Ana Sayfası

Etiket(ler):



[KickIt] [Dzone] [Digg] [Reddit] [del.icio.us] [Facebook] [Technorati] [Google] [StumbleUpon]

E-mail | Permalink | Trackback | Yazı RSSRSS comment feed 0 Yorumlar

Haz092008

D6'da Windows 7

Yazar: Gökhan ÖZİÇ Yayınlanma Saati: 23:03
Kategori(ler): Teknoloji

       Wall Street Journal tarafından düzenlenen D6 “D: All Things Digital” Konferansında Bill Gates ve Steve Ballmer Windows 7'nin ilk ekran görüntülerini sergilediler. Aslında bu sunum; Windows 7'nin bir özelliğini göstermek amacıyla hazırlanmıştı. Bu da "Surface" teknolojisinin Windows 7'ye dahil edilmiş olmasıydı. Windows 7'ye "Surface" teknolojisinin dahil edilmesi sayesinde dokunmatik işlemler yapmak mümkün. "Mouse ve klavye tarih olacak." öngörüsünü desteklercesine geliştirilen Windows 7; dokunmatik ekran özelliğine sahip tüm bilgisayarlada çalışabilecek. Örneğin Dell Lattitude XT. Şimdi sizleri Windows 7'nin ilk görüntüleriyle baş başa bırakıyorum. Video: Multi-Touch in Windows 7

Etiket(ler): , ,



[KickIt] [Dzone] [Digg] [Reddit] [del.icio.us] [Facebook] [Technorati] [Google] [StumbleUpon]

E-mail | Permalink | Trackback | Yazı RSSRSS comment feed 5 Yorumlar

May302008

Microsoft, "Surface" Teknolojisinin Geldiği Son Noktayı Dünyaya Tanıttı: "Touch Wall" (Dokunmatik Duvar)

Yazar: Gökhan ÖZİÇ Yayınlanma Saati: 14:19
Kategori(ler): Teknoloji

Video: Bill Gates Demonstrates Touch Wall       Bill Gates, Microsoft CEO Summit etkinliğinde Touch Wall'ı tanıttı. Sistem ; duvara asılı devasa bir ekran üzerinde dokunmatik işlemler yapabilmeyi sağlıyor. Duvara asılı olan cam yüzeye projektörden görüntü yansıtılıyor ve cam ekran içindeki kızılötesi kameralar da sizin parmak hareketleriniz algılayor. Bu şekilde ekranda bir resime zoom yapabiliyor, video oynatabiliyor ya da sayfa sayfa bir e-book'u okuyabiliyorsunuz. Şu anda sadece prototip olarak duyurulan Touch Wall; fiyatıyla da dikkat çekiyor. 10 bin dolar civarında. Fakat Microsoft henüz bu sistemi satışa sunmuş değil. Bill Gates; fiyatı iyice ucuzlattıklarında sistemi satışa sunacaklarını söyledi. Surface teknolojisinin ileride tüm dünyayı saracağının bir göstergesi olan Touch Wall, daha da geliştirilip fiyatı ucuzlatıldığında çok rabet göreceğe benziyor.

Etiket(ler): ,



[KickIt] [Dzone] [Digg] [Reddit] [del.icio.us] [Facebook] [Technorati] [Google] [StumbleUpon]

E-mail | Permalink | Trackback | Yazı RSSRSS comment feed 0 Yorumlar

May302008

Robot Titan Türkiye'de

Yazar: Gökhan ÖZİÇ Yayınlanma Saati: 13:19
Kategori(ler): Robot | Teknoloji

        İngiltere'de Nik Fielding tarafından dizayn edilen ünlü şov yıldızı dev robot Titan, Dubai, Hong Kong, Almanya, İsviçre, Fransa ve İrlanda'dan sonra Türkiye'de gösteriler yapacak.        Antares Alışveriş ve Yaşam Merkezi'nde Türk izleyicilerin karşısına çıkacak olan robot Titan, bir çok reklamda rol almasının yanı sıra, İngiliz kanallarının önemli şov programlarındaki performanslarıyla tanınıyor. Robot Titan, 28 Mayıs'ta ilk gösterisini yapacak. İngiltere'den İstanbul'a 4 büyük kutu içerisinde getirilen ve montajı bir günde tamamlanan Titan için, Antares Alışveriş ve Yaşam Merkezi'nde özel bir alan ayrıldı, kapılar genişletildi, boyları yükseltildi ve teknik altyapı sağlandı.        Titan'ın gösterisi öncesinde, Bilim Kolejinin ilköğretim 2. ve 3. sınıflarında okuyan öğrenciler, yüzlerine taktıkları Titan maskeleriyle Antares'e geldi.        Daha sonra özel bir araçla gösteri yapacağı alana getirilen Robot Titan, çocukların meraklı bakışları ve çığlıkları arasında önce kısa bir süre konuştu, ardından da ''What a Wonderfull World'' adlı şarkıyı söyleyerek gösteriye devam etti.        Titan'ın ani hareketleri karşısında çığlıklarına hakim olamayan küçük öğrenciler, robotun geğirmesi ve ardından da gaz çıkarmasına ise kahkahalarla güldüler.        Titan'ın, gösteri sırasında gözlerinden izleyicilerin üzerine su fışkırtması, çocukların bir yandan gülmeleri bir yandan çığlıklar atarak kaçışmalarına neden olurken, onların bu tepkilerine de bu kez Robot Titan kahkahalarıyla karşılık verdi. ROBOT TİTAN'IN ÖZELLİKLERİ        Gazeteciler için yaklaşık 20 dakikalık bir gösteri sunan Titan, bir ara da dans etti. Eni 1,5, boyu 2,5 metreye varan dev robot Titan, tam 150 kilo ağırlığında.        Birçok reklamda rol almasının yanı sıra İngiliz kanallarının önemli şov programlarında ilginç performansıyla da tanındığı belirtilen Robot Titan, bugünden itibaren (28.05.2008 tarihinden itibaren) her gün Antares alışveriş merkezinde 16.00, 18.00 ve 20.00 saatlerinde günde 3 kez gösteri yapacak. 4 YILDA TAMAMLANDI        Judge Read adlı çizgi romandan esinlenerek yaptığı robot Hammerstain'den sonra ileri teknoloji ile donatılmış son robotu olan Titan'ı tasarlayan Nik Fielding, hak ettiği ününü bu dev robotla kazandı. İki kişi tarafından 4 yılda tamamlanan robot Titan'a teknolojinin son yenilikleri günü gününe eklendi. Yaratıcısı Nik Fielding ile birlikte Ankara'ya gelen Robot Titan'ın, Antares'deki gösterilerinden sonra Filipinler'de de gösteri yapacağı belirtildi. Alıntıdır: http://www.samanyoluhaber.com/haber-103280.html

Etiket(ler):



[KickIt] [Dzone] [Digg] [Reddit] [del.icio.us] [Facebook] [Technorati] [Google] [StumbleUpon]

E-mail | Permalink | Trackback | Yazı RSSRSS comment feed 0 Yorumlar

May292008

ODTÜ Robot Günleri 2008 (21-22-23 Mart)

Yazar: Gökhan ÖZİÇ Yayınlanma Saati: 23:45
Kategori(ler): Robot | Teknoloji | Yapay Zeka ve Robotik Kulübü

       ODTÜ Robot Günleri 2008, 21-22-23 Mart tarihlerinde ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlendi. Çankaya Üniversitesi Yapay Zeka ve Robotik Kulübü olarak biz de serbest kategori yarışları için oradaydık. Yarışmaya bu yıl ilk defa denenmek üzeren 3 yeni kategori eklendi. Slalom, çöp toplama ve merdiven çıkma. Slolom yarışlarını izlemek çok keyifliydi. Robotta kullanılabilecek çok sayıda algoritma var ve her birinin diğeriyle arasında çok küçük hız farkı olduğundan hangi algoritmanın daha verimli çalışacağına karar vermek bir hayli zorlayıcı bir iş. İzlerken de hepimize büyük keyif verdi. Merdiven çıkma kategorisinde ise Süleyman Demirel Üniversitesi'nin şovu vardı. Yarışmaya "Humanoid" bir robotla katıldılar. Robotlarının merdiven inip çıkması için güzel bir algoritma yazmışlar. Robot, çıkması gereken merdivenin üzerine kendini bırakıyor, ters takla atıyor ve tekrar ayağa kalkıp aynı hareket dizisini uyguluyor. Merdiven inerken ise kendi bulunduğu basamağa kendini yüz üstü bırakıyor. Kolları ve ayaklarını kullanarak kurbağalama yüzüyor gibi kendini yerde itiyor ve inmesi gereken basamağa düşüyor. Çok kurnaz bir algoritma olduğunu söyleyebilirim  Performansını tamamlamasından sonra ise seyircileri selamlaması, salonda büyük bir alkış tufanının kopmasına neden oldu. Seyirciler robotu uzun süre alkışladılar. Çizgi izleyen robot yarışmasının pisti de zorlayıcı ve güzel bir pist olmuş. Keskin virajlar ve kesik çizgiler, robotların algoritmalarının ne kadar hatasız olduğunu ölçmede başarılıydı. Özellikle kesik çizgiler, robotları bir hayli zorladı. Sumo robot kategorisi ise büyük çekişmelere sahne oldu. Büyük boy kategorisinin yarı final ve final maçlarında robotlar uzun süre birbirlerine üstünlük sağlayamadıklarından seyircilere güzel bir ziyafet çektiler. 3.'lük maçı tam 7 round sürdü. Sumo robot yarışmasının finalinden sonra ise gösteri amaçlı bir "Death Match" yapıldı. Sumo robot ringine tam 10 robot yerleştirildi ve İspanya'dan katılan ekibin robotu diğer robotları pist dışına atarak "Death Match"in galibi oldu. Biraz organizasyondan bahsetmek istiyorum. Yemekleri saymazsak organizasyon iyi hazırlanmıştı. İlk gün yarışmacılara görevliler tarafından yemek kuponları dağıtıldı. Ama dağıtılanların yemek kuponu olmadığını anlamamız pek de uzun sürmedi. Yemek gelmişti gelmesine. İçi soğan, biber ve domates dolu; ismine hürmeten birkaç tane tavuk parçasının da konduğu tavuk dürümler dağıtıldı yarışmacılara. Sonraki iki gün boyunca ise hiç yemek dağıtılmadı. Dağıtılan kuponlarla anlaşma yapılan restorandan bedava içecek alınabiliyordu. Yemekteki sıkıntıyı bitarafa bırakırsak organizasyon gayet güzeldi. Her gün farklı konferans salonlarında robotikte söz sahibi mühendisler ve işadamlarının sunumları organizasyona renk kattı.        Bizim kategorimiz olan serbest kategoride amansız bir çekişme yaşandı. İlk gün 38 üniversiteden elemeler sonucu sadece 12 tanesi kaldı. İkinci gün ise yarışmacılar jüriyi etkileyebilmek için robotlarının bütün hünerlerini sergilediler ve iyi sunumlar yapmaya çalışıp bütün soruları cevaplandırmaya çalıştılar. Son gün yapılan son puanlamadan sonra ise konferans salonunda sonuçlar açıklandı ve ödüller sahiplerine verildi. Serbest kategoride birinciliği Karabük Üniversitesi'nin "Fare Yakalayan Kedi Robot"u kazandı. Bizim projemiz olan "Rover" ise 5. oldu. 10 aylık bir kulüp olmamıza rağmen 5.'lik bizim için çok iyi bir netice. Bu 5.'lik, cesaretimizi ve azmimizi daha da artırdı. İTüRO'ya robotumuzu daha da geliştirip ilk 3'ü hedefleyerek gideceğiz. Buradan organizasyonu düzenleyen ODTÜ Robot Topluluğu’na teşekkürlerimi iletiyorum. Güzel bir organizasyona imza attılar.   

Etiket(ler): ,



[KickIt] [Dzone] [Digg] [Reddit] [del.icio.us] [Facebook] [Technorati] [Google] [StumbleUpon]

E-mail | Permalink | Trackback | Yazı RSSRSS comment feed 0 Yorumlar

May252008

Yazan Robot OTTO

Yazar: Gökhan ÖZİÇ Yayınlanma Saati: 12:34
Kategori(ler): Proje | Robot | Teknoloji

       Birinci dönem okulun bitmesine az bir zaman kala Computer Engineering Orientation dersi için hocamız bize kendi projesi olan OTTO robotuyla proje geliştirmemizi istedi. 10 tane robot vardı ve tüm öğrenciler 5'erli gruplar halinde birer robot alıp proje geliştirmeye başladırlar. Bizde takım olarak ne yapabileceğimiz hakkında bayağı bir kafa yorduk. En sonunda "Okuma Yazma Bilen OTTO" fikri ortaya çıktı. Robota bir kalem bağlayıp önce "OTTO" yazdırıp daha sonra da çizgi algılayıcı sensörler sayesinde bu yazıyı ona okutacaktık. Ancak robotun keskin noktaları sensörlerle takip edemediğini hesaba katamadık. Bunu farkedince acaba farklı bir yazı tipiyle yazsak takip edermi dedik ama robotun imkanları kısıtlıydı ve sadece 265 byte algoritma alabiliyordu. Robotsan tarafından imal edilen bu robotlarla gelen algoritma geliştirme ve robota upload etmeye yarıyan yazılımda da büyük sorunlar vardı. Örneğin loop'u yazılım kabul etmiyordu. E loop'suz da "OTTO" yazdırmaya kalktığınızda haliyle algoritma gereğinden büyük oluyordu ve robota upload edemiyorduk. Bizde projeyi "Yazan Robot OTTO" olarak değiştirdik. Ama proje esnasında son anlara doğru pillerimiz çok azalmıştı ve tekerleklerin yalpalamasından ötürü de harfler kayıyordu. O gün projeyi teslim etmemiz gerekiyordu ve bizde çekebildiğimiz en iyi OTTO videosunu çekip hocamıza götürdük ve iyi bir not aldık. İzleyeceğiniz videoda yazının son anda kayması işte bu pillerin azalması ve tekerleklerin yamuk olmasından kaynaklanıyor. Ama güzel çalışma oldu  işte video… VIDEO

Etiket(ler): ,



[KickIt] [Dzone] [Digg] [Reddit] [del.icio.us] [Facebook] [Technorati] [Google] [StumbleUpon]

E-mail | Permalink | Trackback | Yazı RSSRSS comment feed 0 Yorumlar

May222008

İşte Laptop Teknolojisinin Geldiği Son Nokta

Yazar: Gökhan ÖZİÇ Yayınlanma Saati: 21:27
Kategori(ler): Teknoloji

       Eskiden laptop teknolojisi oyun oynamaya elverişli değildi. Hem kullanıcı, hem de üretici için ısınmaları, işlem kapasiteleri, ekran kartlarının laptoplara entegre edilmesi birer dertti. Masaüstü bilgisayarlardaki hızlara erişmek ise inanılması güç bir hayaldi. Ne varki laptop teknolojisinin geldiği son noktayı az önce okudum ve bunu sizlerle paylaşmak istedim. Dünyanın önde gelen laptop markalarından ASUS, yeni seri laptoplarını duyurmuş. G70, U2 ve M70. İşte resimlerle bu yeni laptopların özellikleri: ASUS G70:        ASUS’un oyuncular için özel olarak tasarladığı G Serisi dizüstü bilgisayarların yeni modeli G70, tasarımının yanı sıra, güçlü grafik ve performans özellikleri ile ilgi çekiyor. G70 üzerinde SLI modunda çalışan çift GeForce 8700M GT grafik işlemcisi yer alıyor. Toplamda 1GB’lık grafik belleğine sahip ASUS G70, 17″ ekrana sahip ve 1920×1200 çözünürlüğü destekliyor. Çift sabit disk ve 8GB’a kadar sistem belleği desteği veren G70, ek olarak bütünleşik Altec Lansing® stereo hoparlörler, subwoofer, bütünleşik TV tuner, uzaktan kumanda ve bütünleşik web kamera özellikleri ile de tüm multimedia uygulamalarından maksimum keyif almanızı garanti ediyor. ASUS M70:        İlk olarak CES 2008’de duyurulan bir diğer dizüstü serisi olan yeni ASUS M Serisi multimedya notebooklar, dünyanın 1TB sabit disk kapasitesi sunan ilk taşınabilir bilgisayarları olma özelliği taşıyor. Hitachi’nin 500 GB’lık 2.5″ Travelstar 5K500 disklerinden 2 adet bulunan M70 modeli bu sayede benzersiz depolama kapasitesi sunuyor. ASUS U2:        Gözalıcı tasarım özellikleri ile öne çıkan ASUS U2’nin en önemli özellği yüksek sağlamlık sağlayan 32 GB’lık solid state disk kullanıyor olması. Bu sayede özellikle darbelere karşı maksimum güvenilirlik sağlıyor. 11” ekran genişlğine sahip U2’nin bir diğer özelliği de çok az enerji harcıyor olması. Ek olarak U2’nin LCD panelinde bütünleşik olarak bulunan ve dünyanın en küçük lenslerinden birine sahip olan yüksek kaliteli web kamera yüz tanıma özelliği sunuyor. Özel ASUS Smartlogon yazılımı ile kullanıcının yüzü U2 tarafından tanınıyor ve böylece başka kişilerin bilgisayara erişimi engellenebiliyor.        Laptop teknolojisi bu gidişle masaüstü performansını yakalayacağa benziyor. Tabii bu kadar mükemmel özelliklere sahip olan laptopların fiyatları ne olur... İşte orası sizin hayal gücünüze kalmış. Alıntıdır: http://teknoloji.pclabs.gen.tr/asus/?p=151

Etiket(ler): ,



[KickIt] [Dzone] [Digg] [Reddit] [del.icio.us] [Facebook] [Technorati] [Google] [StumbleUpon]

E-mail | Permalink | Trackback | Yazı RSSRSS comment feed 0 Yorumlar

Mar092008

RobotTürk

Yazar: Gökhan ÖZİÇ Yayınlanma Saati: 13:47
Kategori(ler): Robot | Teknoloji

     Yıl 1999. Türkiye büyük bir facia ile karşı karşıya kaldı. 7.4 büyüklüğünde bir deprem bütün her şeyi sildi süpürdü. Zarar gören iletişim altyapısı yüzünden iletişim gerçekleştirilemiyordu. Bu iletişim bozukluğu 5 gün boyunca devam etti. Tam 40.000 vatandaşımız bu felakette can verdi. O zaman meydana gelen bu iletişim aksaklığını gidermek için ise günümüzde çok özel bir proje hazırlandı. RobotTürk. RobotTürk; Oğuz BAYRAKDAR ile Ömer ÇELİK’in geliştirdiği bir iletişim sağlama ve arama-kurtarma robotudur. Robot bir helikopter olan RobotTürk ile, iletişim altyapısının çalışmadığı durumlarda, canlı olarak bölgeden görüntü almak mümkün. Üzerindeki kamera sayesinde 40 km gibi bir mesafeden görüntü alınabiliyor. Microsoft Robotic Studio sayesinde yer istasyonundan gönderilen emirleri uygulayabiliyor. Bunun yanında yer istasyonlarında kullanıcı; robota Microsoft Virtual Earth üzerinden yeni bir hedef gösterip robotu oraya yönlendirebiliyor. Yurtdışında da büyük yankı uyandıran bu projenin çalışmalarında Emrah YILMAZ da bulundu. Böyle bir çalışma ülkemiz adına harika bir gelişme. Ömer ÇELİK, Oğuz BAYRAKDAR ve Emrah YILMAZ’ı kutluyorum. Harika bir iş başardılar. Daha fazla bilgi için:  http://roboticsnedir.com/blogs/robotturk/pages/robotturk-with-msrs-saving-life.aspx   Yurtdışında RobotTürk ile ilgili çıkan haberler: http://www.news.com/8301-10784_3-9880957-7.html?tag=blog.1 http://nogginswap.com/cs/blogs/pcpartfinder/archive/2008/02/27/roboturk-helicopter-to-aid-disaster-recovery.aspx http://newsbreak.com.au/search.ac?relkey=a1056739 http://northloop.14gram.com/roboturk-helicopter-aid-disaster-recovery http://www.microsoft.com/presspass/events/HHHlaunch/gallery.mspx http://blogs.msdn.com/msroboticsstudio/archive/2008/02/27/robotturk-disaster-emergency-video-system.aspx http://www.itbusiness.ca/it/client/en/home/News.asp?id=47326

Etiket(ler):



[KickIt] [Dzone] [Digg] [Reddit] [del.icio.us] [Facebook] [Technorati] [Google] [StumbleUpon]

E-mail | Permalink | Trackback | Yazı RSSRSS comment feed 0 Yorumlar