Mar092008

RobotTürk

Yazar: Gökhan ÖZİÇ Yayınlanma Saati: 13:47
Kategori(ler): Robot | Teknoloji

     Yıl 1999. Türkiye büyük bir facia ile karşı karşıya kaldı. 7.4 büyüklüğünde bir deprem bütün her şeyi sildi süpürdü. Zarar gören iletişim altyapısı yüzünden iletişim gerçekleştirilemiyordu. Bu iletişim bozukluğu 5 gün boyunca devam etti. Tam 40.000 vatandaşımız bu felakette can verdi. O zaman meydana gelen bu iletişim aksaklığını gidermek için ise günümüzde çok özel bir proje hazırlandı. RobotTürk. RobotTürk; Oğuz BAYRAKDAR ile Ömer ÇELİK’in geliştirdiği bir iletişim sağlama ve arama-kurtarma robotudur. Robot bir helikopter olan RobotTürk ile, iletişim altyapısının çalışmadığı durumlarda, canlı olarak bölgeden görüntü almak mümkün. Üzerindeki kamera sayesinde 40 km gibi bir mesafeden görüntü alınabiliyor. Microsoft Robotic Studio sayesinde yer istasyonundan gönderilen emirleri uygulayabiliyor. Bunun yanında yer istasyonlarında kullanıcı; robota Microsoft Virtual Earth üzerinden yeni bir hedef gösterip robotu oraya yönlendirebiliyor. Yurtdışında da büyük yankı uyandıran bu projenin çalışmalarında Emrah YILMAZ da bulundu. Böyle bir çalışma ülkemiz adına harika bir gelişme. Ömer ÇELİK, Oğuz BAYRAKDAR ve Emrah YILMAZ’ı kutluyorum. Harika bir iş başardılar. Daha fazla bilgi için:  http://roboticsnedir.com/blogs/robotturk/pages/robotturk-with-msrs-saving-life.aspx   Yurtdışında RobotTürk ile ilgili çıkan haberler: http://www.news.com/8301-10784_3-9880957-7.html?tag=blog.1 http://nogginswap.com/cs/blogs/pcpartfinder/archive/2008/02/27/roboturk-helicopter-to-aid-disaster-recovery.aspx http://newsbreak.com.au/search.ac?relkey=a1056739 http://northloop.14gram.com/roboturk-helicopter-aid-disaster-recovery http://www.microsoft.com/presspass/events/HHHlaunch/gallery.mspx http://blogs.msdn.com/msroboticsstudio/archive/2008/02/27/robotturk-disaster-emergency-video-system.aspx http://www.itbusiness.ca/it/client/en/home/News.asp?id=47326

Etiket(ler):



[KickIt] [Dzone] [Digg] [Reddit] [del.icio.us] [Facebook] [Technorati] [Google] [StumbleUpon]

E-mail | Permalink | Trackback | Yazı RSSRSS comment feed 0 Yorumlar

Mar082008

Sözlük mü? Bildiğimiz sözlük mü?

Yazar: Gökhan ÖZİÇ Yayınlanma Saati: 23:36
Kategori(ler): Teknoloji

         “Sözlük” dendiğinde hepimizin ilk aklına gelen, farklı dillerin kelimelerinin birbirlerine göre karşılıklarının bulunabildiği; ya da aynı dil içerisindeki kelimelerin geniş anlamlarının bulunduğu kaynaktır. Ama, ülkemizde öyle bir sözlük var ki bilinen sözlük anlayışının üzerine çıkıp Türkiye’de herkesin fikirlerine önem verdiği bir sanal platform haline gelmiştir. Evet, tahmin edeceğiniz üzere Ekşi Sözlük’ten bahsediyorum. Bugün gazete okurken Ayşe Arman’ın bir röportajına rastladım ve paylaşmak istedim. Röportaj Ekşi Sözlük’ün yaratıcısı Sedat KAPANOĞLU ile yapılmış. Kendisi şu anda Microsoft’un Seattle’deki Windows Yazılım ekibinde çalışan bir yazılım mühendisi. Üniversite mezunu değil. ÖSS’nin ona göre olmadığını ve bundan dolayı da üniversiteye girmediğini söylüyor. Daha sonra bir vakıf üniversitesini kazanmış ama o sırada da çalıştığı için devamsızlıktan atılmış. Yazılım tutkusu onda daha çocukken başlamış. İlkokuldayken abisinin okuduğu okuldaki bilgi işlem labaratuvarına birlikte giderlermiş. Burada o da program yazmaya çalışır ve başarırmış. Hocalar dahi onun program yazabildiğine inanamazmış. Bu tutkusu onda giderek artmış ve kendini geliştirmiş. Üniversite mezunu olmamasına karşın yazılım konusunda profesyonelleşmiş. Buna karşın üniversite mezunu olmadığından dolayı pişman olduğunu da sözlerine ekliyor. İşin kolayı varken, zor yoldan yapmaya çalışmak, Üniversitede hocaların hazır öğrettiği şeyleri, kendi kendine öğrenmek zorunda kaldığını söylüyor. Bunun, şu an bulunduğu noktaya gelebilmesinin daha uzun sürmesine neden olduğunu ve daha zahmetli hale getirdiğini söylüyor. Microsoft’a nasıl kabul edildiniz sorusuna ise şu şekilde cevap veriyor: “Microsoft bildiğiniz şirketlere benzemiyor. Diplomaya değil, yeteneğe ve potansiyele bakıyor. Ama burada da işe girmek kolay değil. Microsoft’a girebilmiş olmam, tamamen yazılım geliştirmeye beslediğim kişisel tutkuyla alakalı.” Çocukken bilgisayar yazılımına duyduğu ilgiyi normal bir şey olarak tanımlıyor. Resme ya da müziğe ilgi duymaktan çok da farklı sayılmadığını; hayal gücünüzü, somut bir esere dönüştüren enstrümanın bilgisayar olduğunu söylüyor. Herkesin yaptığını istemeyen biri Sedat KAPANOĞLU. Aynılaşmayı sevmiyor. Farklı şeyler denemekten zevk alıyor. Ekşi Sözlükte bu şekilde doğmuş. İlk başlarda bir geyik olarak yapılmış sözlük. Daha sonra internetin yaygınlaşmasıyla yayılmış. Başlarda arkadaşlarını davet etmiş ve onlar da kendi arkadaşlarını ve site çığ gibi büyümüş. Bilgisayarcıların en büyük sıkıntısının sürekli masa başında oturmaktan dolayı sırt problemleri çekmesi ve kilo sorunu olduğunu vurguluyor. Mouse ve klavye kullanmanın da, tendon zedelenmesi gibi sorunları getirdiğini söylüyor. Sağlığa özen göstermek ve sporu ihmal etmemeyi tavsiye ediyor. Sedat KAPANOĞLU benim de çok taktir ettiğim bir yazılım mühendisi. Ekşi sözlük sanal dünyaya açılmış yeni bir kapı ve gerçekten de farklı bir proje. Bu kadar insanı ve bu kadar farklı görüşü bir arada sunabilen; bunu da kavga, gürültü olmadan; herhangi ciddi bir olay yaşanmadan sunabilen bildiğiniz başka bir platform daha var mı? (Ufak tartışmalar tabii ki oluyor ama saygı sınırı çerçevesinde. Bunlar da sitenin moderatörleri tarafından sürekli kontrol ediliyor ve kanunsuzluk, ya da hakaret içermediği taktirde yayımlanıyor.) Ekşi Sözlük, internete ve fikir paylaşımına yeni bir soluk getirdi. Umarım ülkemizde böyle projeler üretilmeye devam eder. Bu yazı dizisini okumanızı tavsiye ederim. (Hürriyet gazetesi-Cumartesi eki) 

Etiket(ler): ,



[KickIt] [Dzone] [Digg] [Reddit] [del.icio.us] [Facebook] [Technorati] [Google] [StumbleUpon]

E-mail | Permalink | Trackback | Yazı RSSRSS comment feed 0 Yorumlar

Mar032008

2. MEB Robot Yarışması

Yazar: Gökhan ÖZİÇ Yayınlanma Saati: 22:36
Kategori(ler): Robot | Teknoloji | Yapay Zeka ve Robotik Kulübü

       2. MEB Robot Yarışması 27-28 Şubat 2008 tarihleri arasında Başkent Öğretmenevi'nde gerçekleştirildi. Serbest kategori, çizgi izleyen robot kategorisi ve temalı robot kategorisi mevcuttu. Temalı robot kategorisinde tema "İstanbul'un Fethi" idi. Bende bir kaç arkadaşım ile beraber Çankaya Üniversitesi'ni temsilen, Yapay Zeka ve Robotik Kulübü'nün serbest kategori için hazırladığımız projesiyle yarışmaya katıldık. Projemiz aslen 3 yıldır kulübün aktif olarak geliştirmeye çalıştığı bir projeydi. Biz ise birinci sınıf olduğumuz için ancak bu sene dahil olabildik ve bu seneki çalışmalarda görev aldık. Yarışmaya katıldığımız "Kaşif" isimli robotumuz NASA'nın gezegen araştırmalarında kullandığı explorer robotların (NASA'nın Mars'a veya diğer gezegenlere keşif ve araştırma amacıyla gönderdiği robotlar) bir prototipiydi. Ronotumuzun gövdesi alüminyumdan yapıldı. Şasisi özel olarak tasarlandı ve prototip anlayışına uygun hale getirilmeye çalışıldı. Robotu hareket ettirmek için dakikada 12 devir yapan iki motor kullandık. Bu motorlar kulağınıza yavaş gelebilir ama yaptığımız robot bir araştırma robotu; bir keşif robotu ve dolayısıyla bulunduğu bölgeyi hızlı hızlı geçmesi değil daha yavaş şekilde incelemesi için bu motorları tercih ettik. Tekerleklerde paletli sistem kullandık. Böylelikle önüne çıkan herhangi bir engeli rahatça geçebilmesini sağladık. Robotun bir ucuna robot kol taktık. Bu robot kola ihtiyaç halinde çeşitli aksesuarlar takılabiliyor. Örneğin casus kamera; ya da yüzeyden örnek alınması için gerekli aparatlar. Görüntü aktarımı için ise radyo frekansıyla yayın yapan bir casus kamera kullandık. Bu casus kamera ve bir alıcı sayesinde kameranın görüntüsünü herhangi bir televizyondan izleyebiliyorsunuz. 250 metre uzaklığa kadar rahatlıkla izleniyor. Onu da ayrı bir düzeneye bağladık ve 5 saniye aralıklar ile 20 derece sağa ve sola dönmesi yönünde programladık. Böylelikle yüzeyi daha rahat inceleme şansını elde ettik. Robotu güç yönünden besleyen 12 voltluk 3.2 amperlik akünün şarjı içinse güneş panelleri kullandık. Robotumuzda 7 tane güneş paneli mevcut ve her biri 1.5 voltluk enerji sağlıyor. İçindeki GPS vericisi sayesinde robotun konumunu internet üzerinden online olarak görebiliyoruz. Bu robot için kaç kere Ulus'a gittiğimi inanın ben bile unuttum. Bu kadar zengin bir donanıma sahip robotumuzda maalesef ir arıza meydana geldi. Yarışma esnasında Çankaya Üniversitesi Yapay Zeka ve Robotik Kulübü standının önünde robotumuzu sergiliyor ve gelen izleyicilerin sorularını cevaplıyorduk. O esnada robotumuzun devrelerinden biri yandı. Üstüne üstlük daha jüriye de robotu göstermemiştik. Puanlama daha yapılmamıştı. Elimizde devrenin yedeği yoktu ve değiştiremedikte. Mecburen jüriye robotumuzu çalışmaz haldeyken sunduk. Sonraki gün robotumuzu çalışır hale getirdiysek te tekrar puanlama yapılması için jüriyi birtürlü bulamadık. Yarışmada bize soru soran izleyicilerin çoğunun "Dereceye girdiniz mi?" soruları zaten robotumuzun ne kadar iddialı olduğunu ortaya koyuyordu. TRT muhabirleri de robotumuzu beğendiler ve bizimle bir röportaj yaptılar. Ama maalesef ilk gün başımıza gelen bu aksilik yüzünden ilk 3'e giremedik. Bu da bize bir tecrübe oldu. Diğer yarışmalara daha hazırlıklı gideceğiz. Yarışmada sadece robot yoktu elbette. Bir ilkokuldan minik arkadaşlarımız da yarışmayı izlemeye geldiler. Onların arasında birtanesi vardı ki yarışmanın galibi bence oydu. Ben robotla oynarken bir de baktım karşımda yarışmayı izlemeye gelen minik arkadaşlarımızdan bir tanesi robot ne yaparsa aynısını yapıyor. Bende dayanamadım ve ortaya bu hoş video çıktı . İzlerken umarım biz standdayken güldüğümüz kadar gülersiniz.

Etiket(ler): ,



[KickIt] [Dzone] [Digg] [Reddit] [del.icio.us] [Facebook] [Technorati] [Google] [StumbleUpon]

E-mail | Permalink | Trackback | Yazı RSSRSS comment feed 0 Yorumlar